“OL” DEDİĞİ ZAMAN
“Zavallı bir çocuk gibi kalmıştı ortada…
Sanki güvenle tuttuğu el usulca kayıp gitmişti avucundan…
Bir anda bu büyük ve kalabalık meydanda sahipsiz hissetti kendisini…
Çocuk gibi ağlamalıydı hıçkıra hıçkıra…
Beyninin zarlarını yırtarcasına, sesi kısılırcasına, bütün hücreleriyle…
Kundaktaki bebeğin muhtaçlığı ve
masumiyetiyle…
Ağlamalıydı…
Ama…
Bebek değildi…
Çocuk değildi…
Ve ama daha muhtaç…
Ve ama daha masumdu…
•••
Bu ızdıraba, ağlayamıyor oluşu eklendi bütün ağırlığıyla…
Yer altından kayıyordu sanki…
Zemin kayıyordu…
Nereye baksa ufuk bulanıklaşıyor…
Ufuk kayıyordu sanki…
Yönleri kayıyordu…
•••
Dudaklarını ısırıyordu…
İki damla gözyaşını gözlerini kapayarak
hapsetti sımsıkı…
Eğdi başını…
“En fazlası ölüm” dedi içinden…
Tam da razı olmak üzereyken…
Bir titreme tuttu içten içe…
Ve alelacele tutundu hayata.. yaşamaya…
Açtı gözlerini…
•••
Bir bankta oturuyordu şimdi…
Kâinat meydanının tam ortasında yerini arıyor; durduğu yeri seyrediyordu…
“Ölüm var gülüm…”
“Ölüm var gülüm…”
“Ölüm var gülüm…”
Beyaz bir güvercin süzüldü başının üstüne
doğru…
Döndü durdu etrafında bir zaman…
Ve bankın bir ucuna kondu usulca…
Başını çevirdi o tarafa…
Göz göze geldiler…
•••
Nasip, bir talih kuşudur; sevin, dedi güvercin…
Ve hiç boş yok… Sorular biletidir bu talihin…
Bak bu dağlar…
Bu gökyüzü…
Yağmur ve kar… İnsan… İnsanlar… Yaşayanlar, yaşamış olanlar ve daha doğmamış olanlar…
Her birinin parmak izi farklı olan bu
on milyarlarca insan…
Sonra ben…
Ben bir garip güvercinim…
Sonra şu çiçekler…
Gece gördüğün rüyalar…
Gündüz gördüğün rüyalar…
Ve görmediğin rüyalar…
Sonra acılar ve hüzün ve mutluluk..
Ne varsa gördüğün, bildiğin, hissettiğin…
Ve aradığın…
Herşey…
Anlamını aradığın herşey…
O…
Yüce Yaratıcı…
“Ol…” dedi… Oldu…
“Ol…” dedi, oldu herşey…
“Öl…” dediği zaman öleceksin…
•••
Kanatlandı beyaz güvercin…
Kanatlarının altını gördü bir an, bembeyaz…
Göz göze geldiler süzülürken son bir kez…
Sanki “Artık üzülme” diyordu gözlerindeki
gizli tebessüm…
“Ölüm sonsuz bir başlangıçtır…”
•••
Mırıldanmaya başladı yine…
“Ölüm var gülüm…
Ol dedi Yaradan, oldu herşey…
Öl dediği zaman öleceğim…”
•••
Şimdi… Ona ‘derviş’ diyorlar…
Şimdi huzurlu bir sevinç içinde…
Aynı kalabalığın arasında…
Ve kenar mahallelerde bile cesur…
Sorularla dost…
•••
Ona ‘derviş’ diyorlar…